2 yaşındaki çocuk 1,5 ay boyunca öksürük krizi geçirdi! Nedeninin akciğerlerdeki fındık olduğu ortaya çıktı.
Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof., fındığı çıkardı. Dr. Erkan Çakır, şunları söyledi: “Balgam ve öksürüğü geçmeyen bir çocuktu. Durumu açıklayacak bir enfeksiyon ya da başka alerjik bulguya rastlamadık. Filmde kesinlikle hiçbir getirisi yok. Akciğerlerde yabancı cisim kaldığı sürece, ilerleyen aylarda ve yıllarda bazen akciğerin tamamını çıkarmak zorunda kaldığımız durumlar olabiliyor. “Fındığın parçasını iade ettik. Mümkünse 5 yaş altı çocuklara büyük, sert fındık vermemeliyiz ve böyle bir durum oluştuğunda en kısa sürede Heimlich manevrasını yapmalıyız” dedi.
Bahçelievler’de yaşayan 4 çocuklu Mert ailesinin ikizlerinden Abdurrahman’ın, iddiaya göre 3 Ekim’de kardeşlerinin mutfakta bıraktığı fındıkları avuç avuç alarak yemeye çalışırken boğulma tehlikesi atlattı. Ağzındaki cisimlerin çıkarılmasıyla 2 yaşındaki çocuk rahatlamış olsa da, akşam eve geldiğinde oğlunun hırıltı ve öksürüğü sesini duyan Baba Ahmet Mert, o gün yaşananları duyunca onu yanına aldı. onunla birlikte hastaneye giderek durumu kendisine anlattı.
Edinilen bilgiye göre, yapılan tetkiklerde ve filmlerde herhangi bir soruna rastlanmayınca aile eve döndü ancak oğullarının sorunları ortadan kalkmadı. Baba Mert, Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erkan Çakır’a ulaştı. Analizler ve filmler yenilendi ancak herhangi bir olumsuz durum gözlenmedi. Şikayetlerinin geçmemesi üzerine Prof. Dr. Çakır, küçük Abdurrahman’a akciğer ve solunum yolu sorunlarının teşhis ve tedavisi amacıyla yapılan tıbbi bir işlem olan bronkoskopiyi yaptı. Ameliyat sırasında sağ akciğerde fındık tespit edilerek hemen çıkarıldı ve aile rahat bir nefes aldı. Çocuğun şikayetleri kısa sürede ortadan kalkarken, Prof. Dr. Çakır, yabancı cisimlerin kaçması ve ardından yapılan kurtarma işlemleri hakkında bilgi verdi.
“FINDIK, YER FISTIĞI GİBİ MALZEMELER AKCİĞER RADYOGRAFİLERİNDE NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜNMEZ.”
Prof. hırıltı, öksürük gibi rahatsızlıkların uzun süredir çocuğu etkilediğini belirtti. Erkan Çakır, şunları söyledi: “Yaklaşık bir buçuk ay süren, bazı atmosferik tedaviler ve antibiyotiklerle düzelmeyen bir süreç vardı. Doktorlara çeşitli sorular vardı. Hırıltısı, balgamı ve öksürüğü geçmeyen, bu şikayetleri devam eden bir çocuktu. Testlerimizde bu hırıltı ve hırıltıyı açıklamaya yetecek enfeksiyon veya diğer alerjik bulgulara dair bir kanıt bulamadık.
Aileyle yapılan görüşmeler ve dikkatli tıbbi öykü sonrasında çocuğun 1,5 ay önce fındık yedikten sonra öksürük, morarma, ardından hırıltılı solunum gibi şikayetlerinin olduğunu öğrendik ve oradan ayrıldık. Çocuk kuruyemişleri yerken boğulma hissi duydu ve ardından sürekli bir öksürük ve hırıltı geldi. Ailenin bunu açıkça ifade etmesi çok önemli. Yabancı cisimler metalik karakterde ise akciğer röntgeninde görülebilmektedir. Fındık, yer fıstığı, tohum, badem gibi organik dediğimiz maddeler ne yazık ki akciğer röntgenlerinde net olarak ortaya çıkmıyor.
Bazı şeyleri dolaylı olarak görebiliriz. Örneğin; Dışarı çıkan yabancı cisim çok büyükse akciğeri tamamen tıkayabilir ve çökmesine neden olabilir. Bronkoskopla yabancı cismin tamamı çıkarılmaya çalışılır. Yabancı cisimler akciğerlerde kaldığı sürece akciğer enfeksiyonlarına neden olmaya devam ederler. “Maalesef aylar ve yıllar sonra akciğerde hasara yol açabiliyor ve bazen ameliyatla akciğerin tamamını veya bir kısmını çıkarmak zorunda kaldığımız durumlar olabiliyor” dedi.
“Fındığın parçasını iade ettik”
Yabancı cisim yutulması durumunda ne yapılması gerektiği konusunda bilgi veren Prof. Dr. Çakır, ailelere önemli uyarılarda bulunarak sözlerine şöyle devam etti:
“Akciğerlere yabancı cisim girdiğinde en kısa sürede bronkoskopla çocuğun akciğerinde yabancı cisim olup olmadığının tespit edilmesi ve çıkarılması gerekiyor. Zaten formlarımızda var, aile belirtmese de hep soruyoruz, bu geçmişin olması çok önemli. Aileyle iyi bir işbirliği içinde çocuğun ameliyatını gerçekleştirdik. Aile de çok sevindi, fındığın parçasını onlara geri verdik. Göğüs röntgeninde doktorların dikkatini çekecek herhangi bir sönme veya şişlik görülmedi. Filmde kesinlikle herhangi bir kanıt yok, fındığın kendisi zaten filmde görünmüyor. Tıbbi öyküye dayanarak tespit ettiğimiz bir vakaydı. Çocuklar özellikle kış aylarında öksürürken, ağlarken, yürürken, koşarken hiçbir şekilde beslenmemelidir. Mümkünse büyük, sert parçalar içeren kuruyemişler 5 yaş altı çocuklara verilmemelidir. Akciğerlerimize yabancı bir cisim girdiğinde bazen bebek nefes alamayabilir ve morarabilir. Heimlich manevraları dediğimiz o ilk manevraları çocuk yaşta yapmak gerekir ama bu ilk manevralar ilk birkaç dakika içinde yapılması gereken manevralardır. “Olayın üzerinden dakikalar geçtikten ve çocuk sakinleştikten sonra kesinlikle bunları yapmıyoruz.”
“FİLMLERDE GÖRMEDİĞİMİZ ZAMAN HİÇBİR ŞEY OLMADIĞINA SEVİNDİK AMA FINDIK GELDİ”
Oğlunun yaşadıklarını anlatan baba Ahmet Mert, şöyle konuştu: “Kardeşleri var, fındıkları mutfakta yemişler, muhtemelen sofraya bırakmışlar. Bunu görünce ağzına götürmeye gitti ama çocuk bir tane bile yemek istemediği için 3-5 tanesini ağzına attı. Hanım bunu gördü ve ağzından çıkarmaya çalışırken öksürmeye başladı. Bir çocuk boğulma riskiyle karşı karşıyaydı ve akşam eve geldiğimde hırıltı ve öksürüğü fark ettim. Bir film çekildi, enjeksiyonlar, ilaç vb. hava verildi. Filmlerde hiçbir şey görünmüyordu, olmayınca da bebekle birlikte bir sorun olmadığı için rahatladık ama hırıltı ve öksürük şikayetleri bir süre daha devam etti. Biraz araştırdık ve Erkan hocamızla tanıştık. Allah yüzümüze gülümsedi, bu durum öğretmenlerimizin gözünden kaçmadı, çocuk rahatladı, hırıltı ve öksürük şikayetleri bir anda azaldı. Geceleri çok öksürüyordu, o sorun ortadan kalktı. İştahı geri geldi ve canlandı. Çok dikkatli olmamıza rağmen fındık, fıstık gibi şeyleri ezerek besledik. Buna dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. “Akciğerlere bir şey girdiğine dair şüphe varsa, o şüphe akıldan tamamen silininceye kadar devam etmelidirler” dedi.
İHA