Pakistan-İran hava saldırıları bölgesel gerilimin başlangıcı olabilir mi?
İran ve Pakistan’ın düzenlediği hava saldırılarında 11 kişi hayatını kaybetti. Saldırıların arkasında ne var ve gelecek için ne anlama geliyor?
İran ile Pakistan arasında en az 11 kişinin ölümüne yol açan hava saldırıları, iki komşu ülke arasında gerilimin önemli ölçüde artmasına neden oldu.
Salı günü İran, Pakistan sınırındaki etnik Beluci bölgelerine hava saldırıları düzenledi ve Perşembe günü Pakistan, İran’ın Beluci bölgelerini hedef aldı.
Peki İran ve Pakistan neden kendi topraklarında değil de birbirlerinin topraklarında bağımsız Belucistan için savaşan isyancıları hedef almayı seçiyor?
İran ve Pakistan arasındaki ilişkilerin kısa tarihi
İran ve Pakistan, kaçakçıların ve militanların serbestçe dolaştıkları bilinen, zayıf polis kontrolüne sahip 900 kilometrelik bir sınırı paylaşıyor. Her iki ülke de birbirlerinin sınırın diğer tarafında faaliyet gösteren bazı grupları desteklediğinden veya en azından onlara karşı hoşgörülü olduğundan şüpheleniyor.
Salı günü İran’ın hedef aldığı Sünni ayrılıkçı grup Ceyş el Adl’ın Pakistan’dan faaliyet gösterdiğine ve İran güvenlik güçlerine saldırılar düzenlediğine inanılıyor.
2000 yılında kurulan ve Pakistan güvenlik güçlerine ve Çin altyapı projelerine saldıran Beluci Kurtuluş Ordusu’nun da İran’da saklandığından şüpheleniliyor.
Pakistan neden tepki gösterdi ve neden şimdi?
Pakistan Perşembe günü yaptığı açıklamada, İran’da gerçekleştirilen saldırıların Belucistan Kurtuluş Ordusu ve Belucistan Kurtuluş Cephesi’nin saklandığı yerleri hedef aldığını duyurdu. Yetkili, Pakistan’ın İran ve diğer komşulara bir mesaj göndermek istediğini ve kışkırtıldığında yanıt verebileceği konusunda uyardı.
Pakistan’ın komşu bir ülkeye karşı en son misilleme yaptığı 2019 yılında, tartışmalı Keşmir bölgesinde iki Hint savaş uçağını düşürdüğü ve bir pilotu yakaladığı zamandı. Bu olay, Hindistan’ın Pakistan’da Yeni Delhi’nin terörist eğitim kampı olduğunu iddia ettiği bir bölgeye düzenlediği saldırının ardından geldi.
İki ülke arasında uzun süredir istikrarsız bir ilişki var ama bu saldırılar muhtemelen iç dinamiklerden kaynaklanıyor.
Tahran, IŞİD’in bu ayın başında gerçekleştirdiği kanlı saldırının yanı sıra İsrail’in Hamas’a karşı savaşı ve iç karışıklıkların ardından bir tür eyleme geçme konusunda artan baskı altında.
Analistlere göre Pakistan’ın Perşembe günkü saldırısının aynı zamanda iç siyasi bir amacı da var.
İslamabad’daki Pakistan Kavram ve Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü düşünce kuruluşundan Abdullah Khan, AP’ye şunları söyledi: “Hükümet ve ordu büyük bir baskı altında. Kamuoyunun güçlü bir orduya ilişkin algısı artık eskisi gibi değil. yanıtlamak için.” dedi.
Gerginliğin artma ihtimali ne kadar?
İran ordusu, doğuda Pakistan yakınlarındaki Çabahar limanından batıda Irak sınırına kadar uzanan yıllık hava savunma tatbikatına Perşembe günü başladı. Tatbikatta uçak, insansız hava araçları ve hava savunma sistemleri gerçek mühimmat kullanacak.
İran ve Pakistan’ın yeni saldırılar başlatması mümkün ancak bu haftaki saldırılar, ordularının, özellikle de radar ve hava savunma sistemlerinin hazırlıklılığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Pakistan için bu tür sistemler, nükleer silahlı rakibi Hindistan ile devam eden düşük seviyeli gerilimler göz önüne alındığında hayati önem taşıyor. Pakistan’ın teçhizatı uzun süredir İran sınırı yerine Hindistan sınırında konuşlandırılıyor.
İran, baş düşmanı ABD’den gelebilecek olası saldırılara karşı da radar ve hava savunma sistemlerine güveniyor.
Hava saldırıları İran ve Pakistan için ne anlama geliyor?
Bu saldırıları gerçekleştirmek, özellikle İran’ın hızla ilerleyen nükleer programı nedeniyle gerilimin yüksek olduğu bir dönemde, Tahran’ın İsrail ve ABD ile daha geniş bir çatışma riskini göze almaksızın doğrudan askeri eylemde bulunduğunun sinyalini vermesine olanak tanıyor.
Ancak hava saldırıları Pakistan’a geri tepebilir çünkü Beluci Kurtuluş Ordusu cinayetlerin intikamını alacağını ve devlete savaş ilan edeceğini duyurdu.
Beyaz Saray: İki ülke arasında gerilimin artmasını istemiyoruz
John Kirby, “Güney ve Orta Asya’da bir gerilim görmek istemiyoruz. Pakistanlı mevkidaşlarımızla temas halindeyiz” dedi.
Öte yandan gelişmeleri yakından takip eden ABD’deki Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, ABD’nin Güney ve Orta Asya’da “gerginliğin artmasını istemediğini” söyledi.