Samet Aybaba, Hasan Arat'ın kazasını iddia etti! “Komisyon teklif ettiler, imzamı taklit ettiler…”
Beşiktaş futbol kulüplerinin genel koordinatörlüğü görevinden şaşırtıcı bir şekilde kovulan Samet Aybaba, düzenlenen basın toplantısında şaşırtıcı açıklamalarda bulundu.
İŞTE AYBABA'NIN SÖZLERİ…
“ÖLÜ TOPRAKTAN ATILMIŞ GİBİ BİR EKİP”
“Nasıl tanıştık? Divan'da hakkımda yanlış şeyler söylenince konuşma yaptım, aşağı indiğimde Hasan Arat 'Tebrikler, çok güzel konuştun. Bana yol açtın' dedi. Rahmetli başkanımız Seba'nın tedavi sürecinde tanıştık. Sonrasında inanılmaz eğlenceli bir seçim süreci yaşadık, futbolu futbolcular yönetecek diyerek takdir edildik… Ümraniye'ye giderek seçim süreciyle ilgili birçok rapor hazırladım. Başkanımızın “Verdiği transfer sözleri ve dünyaca ünlü kulüplerle yapılan anlaşmalar gündeme geldi. Sahaya çıktım ve kulübü savundum.”
“24 milyon euro bağışlandı, şok oldum”
“Transfer dönemi başladı, Onur ve Tayfur takımdaydı. 'Kamuoyunun önünde oynamak istemiyorum' dedik. 1 milyon euro civarında bir rakamı konuşurken Atal'la görüştük. Teknik direktörü 2.5 milyon istedi, vazgeçtik ve Svensson'u istedik. Devre arasında Al-Musrati, Renato geldi aklıma. “Hadi bir tane alalım.” Başkana Sanches ve Carvalho'nun fotoğraflarını gösterdim, o da gülümsedi. Al-Musrati'nin üst sıralarda oynamadığına ve ödül almaması gerektiğine dair bir rapor da aldık. Daha sonra iki oyuncuya 24 milyon euro verildiğini anladık, bir miktar para bağışlamayı düşünüyorduk, Santos bana geldi ve şöyle dedi: 'Al-Musrati'yi seviyorum ama senin gibi. sahip olmak Bu parayı vermen mi gerekiyor?' “Joe Worrall'da bir sorun var, bize önerildi, olumsuz rapor verdik.”
“YÖNETİCİ TEPKİ GÖSTERDİ”
“Asistanıma oyuncuyu öneren teknik adam şöyle dedi: 'Siz nasıl insanlarsınız? Ben oyuncuyu önerdim, siz de gidip teklif yapın'. Başkana söyledim. Sonra başkanımız dedi ki: 'Bana yardım edin, biz teklif ediyoruz' Bu oyuncuyu alırken siyasi sorunları var' dedik ve oyuncuyu 500 bin euroya kiraladık.”
“Futbolda böyle bir şey olmaz”
“Transfer komitesi gibi bir şey oluştu. Kaan Şakul, 'Ben 37 milyon euroluk bir satış bekliyorum, yoksa kimseyi alamayız' dedi. Ben de 'Futbolda böyle bir şey yok' dedim.' 40-45 milyon euro değerinde bir oyuncu olan Rafa Silva'yı oraya yazıyorsunuz.' Ben de 'Futbolu bilmediğiniz için bu fırsatı görmüyorsunuz' dedim. Immobile ve Paulista için de olumlu değerlendirme yaptık.
“SİZE DE KOMİSYON VERELİM DEMİŞTİ”
“Friedel isimli bir arkadaşımız ofise geldi. Kendisine 'Ümraniye'ye gelmeyecek, senin işine karışmayacak, sadece satış yapacak' denildi.' O da Ümraniye'ye gelerek öğretmene yardımcılar getirdi. Bu yardımcılara transfer komisyonu olarak tazminat ödendi. Kaan Şakul'dan ve başkandan alınan cesaretle o da mekanın imparatoru oldu ve ben de başkanın yanına gittim. Bu arkadaşınıza yüksek maaş veriyorsunuz ama aynı zamanda komisyon da veriyorsunuz.” Başkan bana dedi ki: “Onu da sana verelim Mustafa.” Semih'in satışından -dedi-. Bu ne anlama geliyor? Tek dileğim Beşiktaş'a katkı sağlamak. Bütün bu olayların tanıkları var.”
“İMZAM SAHTEDİR”
Joe Worrall'ın hikayesi var. Asistanıma tavsiye edildi. Bu oyuncuya olumsuz rapor verdik. Bu oyuncuyla sözleşme imzalaması için hem yönetimden hem de teknik direktörden baskı vardı. Tekrar izledik. Bu oyuncunun Beşiktaş'a katkı sağlayamayacağını bildirdik. Sonra bir akşam asistanım beni aradı. Bu oyuncuya teklif yapan teknik direktör, “Siz nasıl insanlarsınız? Ben size önerdim, neden teklif yaptınız?” dedi. Kulüpteki bir arkadaşımı aradım ve imzamın orada olduğu söylendi. Başkanı aradım ve bu konuya karışmayacağımı söyledim. İki saat sonra oyuncu terk edildi. Daha sonra başkan bize siyasi bir durum olduğunu, bana yardım edin dedi ve biz de onu ödünç verdik.
“BİZDEN NE KADAR FAZLASI VARDI”
“Gaziantep maçında çocuklarla konuşmak için uçağın arka kısmına gittim ve 'Olur böyle şeyler' dedim. Oyuncular da 'Feyyaz'ın hocası da gelsin' dediler, uçak inince ortalık karıştı. Friedel, oyuncularla bir setup yaptık. Feyyaz hocayla birlikte soyunma odasında taktik tahtası üzerinde çalışıyorlardı. Kaan Şakul ve teknik direktör şöyle diyor: “Feyyaz abi, özel bir şeyden bahsediyoruz.” Şöyle diyor: “Bir menajerlik şirketinde çalışan birinin bizden daha fazla parası nasıl olabilir? Bu Friedel'in hatası bile değil. 30 yıldır bu ülkede antrenörlük yaptığım koç Gio'nun yardımcılarından daha az maaş alıyorum. “Kusura bakmayın, maaşınızı artıralım” dedim. Ama herhangi bir yanıt gelmedi, Cumhurbaşkanının bu konuda samimi olmadığını gördüm.”
“BÖYLE BİR ŞEREFSİZLİK OLABİLİR Mİ?”
“Feda döneminde avukatım 'Bana yetki verin, size 2.5 milyon dolar vereyim' dedi. 'Beşiktaş'tan para almak kadar onursuz bir şey var mı?' “Bana 'Ben de sana komisyon vereceğim' dendiğinde aynı duyguları yaşamadığımızı fark ettim” dedim.
“TRANSFERLER İÇİN FIRSAT OLDUK”
“Joao Mario, Ndour, Emirhan, Can Keleş, Uduokhai… Herkese karşı çıktık. Ndour, Beşiktaş genç oyuncu kiralamıyor. En kalabalık yere de oyuncuyla sözleşme imzaladık. Joao Mario yan oyuncu değil, ağır adam. O da orta saha oyuncusu olarak geldi, kanat oyuncusuna ihtiyacımız olduğunu bildirdik, Uduokhai'yi önerdi, baktık ama onu milyonlar listemize dahil etmedik ama Colley en düşük maliyetli oyuncularımızdan biriydi. Takımdan ayrılan tüm oyunculara para verdik, daha iyi bir oyuncuya ihtiyacımız olduğunu söyledik ama o da kabul edildi. Tüm transferlere olumsuz rapor verdik. Kaan Şakul, Friedel ve başkan feshedildi: “Futboldan gelenler varken neden Kaan Şakul'la yürüyorsunuz?” Başkan 'Biz bunun uygun olduğunu düşündük' dedi.”
NEDEN İSTİFA ETMEDİ?
“Beşiktaşlı bir oyuncu, işler ters gidince istifa eder mi? Görevinden kaçar mı? Teknik direktörle konuştum, iki 6 numarayla bunun olmayacağını söyledim. Rafa'nın yedek kulübesinde oynamayacağını, Rashica'nın yedek kulübesinde oynayacağını söyledim. Oradaki oyuncumuza izinlerden bahsettim, bir grup oyuncuyla çalıştığımdan diğer grubun rahatsız olduğundan bahsettim “Birçok şeyden bahsettim”.
“MOBBING'İ HERKESE UYGULADILAR”
“Asistanlarım vardı. Hepsine saldırdılar, antrenman izlemelerini yasakladılar. En son Brad Friedel scout takımlarında çalışıyordu. Kaan Bey asistanlarımın 'WyScout' şifrelerini aldı ve 'Kime istersem veririm' dedi. Diyelim ki orada kalmayı başardık ve bu mücadeleyi verdik.”
“BU RAPORU VEREMİYORUM”
“Cumhurbaşkanı, 'Bana son durum hakkında rapor verin. Bu raporu yapacak olan ben değildim. Aslında bu süreci yürüten 3 kişinin rapor vermesi gerekiyordu. Alla bu raporun sonunda, “Başkanım ben kimseyi yarı yolda bırakmadım, Beşiktaş'tan asla vazgeçmem. Yapılacak bir şey varsa gereğini yapın” diye yazdım muhtemelen Başkan bu ifadeyi farklı bir şekilde kullandı. . Pek çok kişi beni arayıp “Ne yaptın?” diye sordu.
“DERHAL İSTİFA ETMELERİ GEREKİYOR”
“Başkanımızla son görüşmemizde istifa etmesi gerektiğini söyleyecektim. Kaan Şakul şu anda orada, derhal istifa etmesini rica ediyorum. Her şeyi biliyoruz. Beşiktaş'ın çıkarları için o arkadaşın da istifa etmesi gerekiyor.”
“BÜYÜK BİR TRANSFER YAPMAYIN DEMİŞTİM”
“47 yıl önce bu kapıdan giren birine kimse gelip Beşiktaş'ı desteklesin, formayı sevsin, arkadaşı yok 'Biz Kartal'ız' demiyor… Altyapıda çok yetenekli oyuncularımız var, eğer başlarsak çok Feda döneminde bu takımlarla güzel şeyler olabilir, dedim ki: 4-6 oyuncu alalım, büyük transferler yapmayalım. Teklif gelince 10 oyuncuyu belirledik, Veli'yi getirdim. Veliler geldiğinde bizi eleştirdiler, başarısı ortada. Belki Serie A'ya yükselir. Serdar'ın kupaya büyük katkısı oldu.”
SEMİH KILIÇSOY'UN SÖZLERİ
“Kilo aldı, pas veremedi. Peki bu adam nasıl 12 gol atmayı başardı? Sonra pes ettirin. Semih'le konuşuyordum onu görünce. Biz bu adamlardan vazgeçemeyiz.”
MACCABİ MAÇ AÇIKLAMASI
“Maccabi maçı özel bir maç. Ben olsam Türk oyuncularla oynardım. Yabancı oyuncu bu duyguları nasıl bilebilir? Bir forvetimiz var, 34 yaşında. Arkasında ise 17 yaşında Mustafa var. Kanatlar boş, bu nasıl olacak?”
“HAKLARIMIN ADALETİNİ YAPMIYORUM”
“Kimsenin hakkını affetmiyorum. Öyle bir dünya yok. Samet Aybaba'nın başına bu gelmez arkadaşlar. Mesaj bana WhatsApp'tan geldi. Nevzat Demir'e 10 gün nöbet tutmamı isteselerdi yapardım. Kimle uğraştıklarının, kiminle uğraştıklarının farkında değiller.” “
“SERGEN YALÇIN'I İSTİYORUM”
“Sergen Yalçın'ı istiyordum. Telefonda konuşurduk, buluşurduk. Başkan bana 'Gittiğinde hiçbir şey konuşma' dedi. Ona takımı anlatır, gider biraz ağlar, ekonomiden şikayet ederdim. çünkü ben kulüp tarafındaydım, o zaman koşarak gelirdi.”
RIZA ÇALIMBAY'I GÖNDERİYORUZ
“Ortada bir mutabakat süreci var, Rıza benim kardeşim. 10 yıl birlikte oynadık. Geldiğimizde kulüpteydi. Maç kötüydü, söylemler çok kötüydü. Başkanımız Kasımpaşa maçı sonrası şunları söyledi: 'Öyle mi? durum bu mu? Rıza'yı göndermiyor musun?' Sonra Rıza hoş olmayan açıklamalar yaptı, başkan dedi ki: “Artık konuşmaya gerek yok, kovun onu.” Ben başkana dedim ki: “Ben gidip Feyyaz bile söyleyemem.”
