UAEA: İran zenginleştirilmiş uranyum stokunu son 3 ayda bin kilogram arttırdı
İran’ın nükleer programına ilişkin son IAEA bulguları, Tahran’ın toplam zenginleştirilmiş uranyum stokunu artırdığını gösteriyor
Birleşmiş Milletler nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), İran’ın nükleer programına ilişkin son gelişmeleri değerlendiren iki rapor yayınladı.
İlk rapora göre İran, son üç ayda toplam uranyum stokunu bin kilogram daha artırdı ve kurumun uzman müfettişlerinin nükleer programını izlemesini engellemeye devam ediyor.
Raporda ayrıca, Haziran 2022’de kaldırılan güvenlik kameraları da dahil olmak üzere ek izleme ekipmanlarının yeniden kurulumu konusunda şu ana kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmediği belirtiliyor.
İkinci bir gizli raporda, Tahran’ın potansiyel nükleer tesis olarak ilan etmediği Varamin ve Türkuzabad’da tespit edilen yapay uranyum parçacıklarının varlığını açıklama taleplerine yanıt vermediği belirtildi.
İran’ın toplam zenginleştirilmiş uranyum stoku nedir?
IAEA, üç aylık raporunda, İran’ın toplam zenginleştirilmiş uranyum stokunun 10 Şubat itibarıyla 5,5 bin kilogramı aştığını, Kasım 2023’teki son üç aylık rapordan bu yana ise yaklaşık bin kilogram arttığını tahmin etti.
Ajans ayrıca İran’ın, Kasım 2023’teki son rapordan bu yana 6,8 kilogramlık bir düşüşe işaret ederek, yüzde 60 saflığa kadar zenginleştirilmiş yaklaşık 121,5 kilogram uranyuma sahip olduğunu kaydetti.
Bu düşüşün, İran’ın son haftalarda yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumunun bir kısmını daha düşük kaliteli malzemelerle seyreltmesinin bir sonucu olduğu iddia ediliyor.
“İran nükleer bomba yapma potansiyeline sahip”
UAEA tanımına göre yaklaşık 42 kilogram %60 zenginleştirilmiş uranyum, teorik olarak atom bombası yapımı için mümkün olan miktardır ve %90 silah seviyesinden sadece bir adım uzaktadır.
UAEK, İran’ın geçen yılın haziran ve kasım ayları arasında zenginleştirmeyi ayda üç kilograma yavaşlattığını, ancak yıl sonuna kadar bu oranı yeniden dokuz kilograma çıkardığını bildirdi.
IAEA’nın Aralık ayında yayınladığı rapora göre İran, %90 zenginliğe ulaşması halinde üç nükleer silah üretmeye yetecek malzemenin %60’ına sahip.
Washington merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Nükleer Tehdit Girişimi de İran’ın silah kalitesinde malzeme üretmek için yalnızca iki haftaya ve gerçek bir nükleer silah üretmek için bir yıla ihtiyacı olduğunu tahmin ediyor.
İran ise nükleer faaliyetlerinin silah üretmeye değil, tıp ve enerji gibi barışçıl amaçlara yönelik olduğuna inanıyor. ısrar ediyor.
İran 2019’dan beri anlaşma şartlarını ihlal ediyor
İran’la 2015 yılında imzalanan ilk nükleer anlaşma uyarınca, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın uranyumu yalnızca %3,67 saflığa kadar zenginleştirmesine, 300 kilogram uranyum stoku tutmasına ve yalnızca çok basit santrifüjler kullanmasına izin verildi. zenginleştirme için uranyum gazını yüksek hızda santrifüj eden makineler ve UAEK müfettişleri programı izlemekle görevlendirildi.
2018’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump, ABD’yi tek taraflı olarak anlaşmadan çekti ve bunun yerine daha güçlü bir anlaşma müzakere etme vaadi gerçekleşmedi. Bir yıl sonra İran anlaşmanın şartlarını ihlal etmeye başladı.
ABD Başkanı Joe Biden, İran’la nükleer anlaşmaya yeniden girme isteğini dile getirdi ancak anlaşmayı yeniden başlatmak için bir yol haritası bulma konusundaki kararlılığını sürdürüyor. resmi görüşmeler Ağustos 2022’de sonuçsuz bir şekilde sona erdi.
Özellikle İsrail-Hamas savaşı sonrasında değişen küresel siyasi koşullar ve Ortadoğu’da artan gerilim, İran’la nükleer diplomasiyi daha da karmaşık hale getirdi.