Uzay programımızı adım adım hayata geçireceğiz

0

Başkan Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Verimlilik Vakfı ve Ankara Bilim Üniversitesi ev sahipliğinde ATO Congresium’da düzenlenen “Geleceğin Teknolojileri” temalı 6. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nın açılış törenine katıldı.

Burada konuşan Yılmaz, ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınmanın teknolojik ilerleme ve sürdürülebilir verimlilik artışıyla yakından bağlantılı olduğunu belirterek, bunun bilim ve teknolojide uzmanlık geliştiremeyen, rekabet ortamına ayak uyduramayan hiçbir ülke için mümkün olmadığını söyledi. Dünya. Bu alanlarda ekonomik ve sosyal politikaları güçlü bir şekilde uyguluyoruz.

Verimliliğin, mümkün olan en az kaynak harcamasıyla maksimum çıktıyı elde etmek olarak tanımlanabileceğini belirten Yılmaz, ülkeler için toplam faktör verimliliği kavramının bulunduğunu, artan girdilere göre daha fazla çıktı elde etmenin ekonomideki toplam faktör verimliliğinin artması anlamına geldiğini kaydetti. .

Cevdet Yılmaz, hedeflerinin toplam faktör verimliliğinin büyümeye katkısını artırmak olduğunu, bunda dijitalleşme ve teknolojik gelişmenin çok önemli olduğunu belirtti.

Yapay zeka, otonom araçlar, robotik üretim sistemleri, artırılmış gerçeklik ve Nesnelerin İnterneti gibi çığır açıcı teknolojilerin, iş gücü kapasitesinden şirket büyüklüğüne, üretim yapısından zaman kullanımına kadar birçok sektörde dönüşüme yol açtığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu: bunun yerine yeşil hidrojen, manyetik kaldırma teknolojileri, kuantum. Dijital tarım ve sentetik biyoloji gibi alanlarda teknolojide sürdürülebilirliğin giderek daha fazla ön plana çıktığını açıkladı.


“On yıllık eylem planımız var”

Yılmaz, müreffeh bir gelecek için verimliliğin, dijital dönüşümün ve yenilikçi teknolojilerin verimliliğin vazgeçilmezi haline geldiğini, yüksek teknolojiyle verimliliği artırmanın geleceği gören politikalar, yenilikçi ve kapsayıcı yönetimle sağlanabileceğini vurguladı. sadece bugünün ihtiyaçlarına değil aynı zamanda geleceğin ihtiyaçlarına da çalışmalı ve hazırlanmalıydı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde savunma sektöründe elde edilen başarıların bu konuda örnek olduğunu ve daha ileriye taşıyacaklarını belirten Yılmaz, modelin sivil sanayiye de yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.

Türk asrının, Cumhuriyetin kazanımlarından yola çıkarak daha ileri adımların atılacağı bir dönem olduğunu belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu dönemin kapılarını birer birer açıyoruz. Kızılelma, Kaan, Gökdoğan, Hisar, Atmaca… Sayısı 850’yi aşan savunma projelerimiz gurur kaynağımız ve bunu da ifade eden TOGG projemiz Pil üretiminden elektrikli şarj istasyonlarının yaygın kullanımına kadar geniş bir yelpazede teknolojik dönüşüm.” Yeni nesil milli otomobilimiz. Önümüzdeki dönemde uzaya göndereceğimiz yerli ve milli uydumuz TÜRKSAT 6A, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızı tebrik ettiğimiz, Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevi hızında ilerleyen Milli Uzay Programımız, başarıyla tamamlandı. Uzun süredir bu konu üzerinde çalışıyorum, 10 yıllık bir proje. Bizim bir eylem planımız var, bir yol haritamız var ve bunu adım adım hayata geçireceğiz.

Bildiğiniz gibi ilk astronotumuz Alper Gezeravcı dönüş yolculuğuna başladı. Umarız sağ salim geri döner. Orada sadece bir misyon üstlenmekle kalmadı, aynı zamanda sanayimiz, eğitim sistemimiz, bilimsel çalışmalarımız için de orada birçok deney yaptı. Ama her şeyden önemlisi bence gençlerimize heyecan verdi. Uzay çalışmalarını milletimizin ve devletimizin gündemine güçlü bir şekilde yerleştirmiştir. Bu özgüven, ilgi, güç ve iradeyle uzay programımızı adım adım hayata geçireceğiz” dedi.

Yılmaz, ilaç ve tıbbi cihaz alanında TÜBİTAK Aşı ve İlaç Geliştirme Kampüsü’nün kurulduğunu, Türkiye’nin rüzgar türbini ve güneş paneli üretme kabiliyetine sahip bir ülke olduğunu, değeri 1 milyar doların üzerinde teknoloji şirketlerinin bulunduğunu söyledi. Bir diğer kritik alanda dışa bağımlılığı ortadan kaldıran siber küme, model fabrikaların kurulduğunu belirten TRUBA süper bilgisayarı ve verimliliği artırmaya yönelik yüzlerce, binlerce proje.


Önümüzdeki dönemde tüm bu alanlarda yapısal dönüşümlere tanık olacağız” dedi.

Bilim ve teknolojiyi Türk Yüzyılı vizyonunun en iddialı alanlarından biri olarak belirlediklerini vurgulayan Yılmaz, 12. Kalkınma Planı ve orta vadeli programda bunu güçlü bir şekilde ilerlettiklerini ve yol haritasını netleştirdiklerini, dijital ve yeşil dönüşümün önünü açtıklarını söyledi. ana eksen olarak.

Yılmaz, Türkiye’nin yüksek teknolojisi, katma değerli üretimi ve ihracat yapısıyla kritik bir eşiğe geldiğini belirterek; İnsanların nitelik ve becerilerini artıran mesleki eğitim ve öğretim sistemi ile; Bu sorunun kurumların çok daha verimli ve etkili bir şekilde çalıştığı bir yönetişim yaklaşımı ile aşılabileceğini belirterek, “Bu nedenle, önümüzdeki dönemde tüm bu alanlarda yapısal dönüşümler göreceğiz ve Türkiye farklı bir şekilde desteklenecek”. dedi.

“5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, pillerden çip teknolojilerine, biyoteknolojik ilaçlardan hızlı trenlere kadar birçok sektörde milli teknoloji hamlemizi yaygınlaştırıp yaygınlaştıracağız. Yeniliğin önünü açacak adımlar atmaya devam edeceğiz. Bu, ülkemizi bir pazar değil, kritik teknolojilerin üreticisi haline getirecek ve 2053 öngörümüzde oyunun kurallarını değiştiren hamlelere odaklanacağız.” Yılmaz, makroekonomik politikaların odağında cari açığın azaltılması ve ülkenin çok daha geniş bir temelde konumlandırılması olduğunu vurguladı. daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme yolunun olduğunu ve bunun için verimlilik ve teknolojinin önemli olduğunu düşünüyoruz.


“Milli gelirimiz 4 katına çıktı ama araştırma ve geliştirmeye yaptığımız harcamalar 10 kat arttı.”

Verimli üretimin daha rekabetçi bir ülke anlamına geldiğini, bunun da cari açığı azaltacağını söyleyen Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin 2053’e yönelik “sıfır karbonlu” ekonomi yaratma hedefi için verimliliğin çok önemli olduğunu vurguladı.

Gençlere, start-up’lara, girişimcilere ve yenilikçilere destek sağlayan bir finansal yapıya destek verdiklerini ve bunu son derece önemli gördüklerini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Başta savunma sanayi olmak üzere sanayi, eğitim, tarım, iletişim, ulaşım ve sağlık alanlarında akıllı çözümler üretmek istiyor ve bu alanlarda TEKNOFEST gençlerine güveniyoruz. Sizlerden aldığımız ilhamla ve Milletimizin desteğiyle, “Son 20 yılda büyük bir dönüşüm yaşadık. Bütün bu çalışmaların odak noktası araştırmadır, geliştirme vardır. 21-22 yıl önce 1,2 milyar dolar olan Ar-Ge harcamalarımız şu anda 12 milyar dolara çıktı. Yani yaklaşık 10 kat arttı. Aynı dönemde milli gelirimiz 4 kat artarken araştırma ve geliştirme harcamalarımız 10 kat arttı. Araştırma geliştirmenin milli gelire oranı 2002’de yüzde 0,49 civarındaydı ama bugün yüzde 1,32’ye ulaştı. Bunu daha da artırmamız lazım. İlk etapta bu oranı yüzde 2’ye çıkarmayı planlıyoruz. Sonra istiyoruz. uzun vadede bunu çok daha yüksek seviyelere taşımak.”

Geçmişte araştırma geliştirme harcamalarının büyük bir kısmının kamu sektörü tarafından yapıldığını, bugün ise yüzde 1,32’nin yüzde 60’ından fazlasının özel sektör tarafından yürütüldüğünü belirten Yılmaz, özel sektörün de içinde bulunduğu bir araştırma geliştirme faaliyeti olduğunu söyledi. Sektöre dahil olmayanlar pazarlanamaz ve katma değere dönüştürülemez.


“Katma değeri yüksek üretim ve ihracat yapısını geliştirmeye devam edeceğiz”

Yılmaz, Türkiye’nin uluslararası inovasyon endeksinde ilk 20 ülke arasında yer almasını hedeflediğini belirterek, deprem, sel, heyelan, orman yangınları gibi afet riskinin yönetimine hizmet eden yeni yerli teknolojilerin geliştirilmesine büyük önem verdiğini kaydetti. .

Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Komitesi, E-Devlet ve Bürokrasiyi Azaltma Koordinasyon Çalışmaları ve Coğrafi Bilgi Sistemi Komisyonu’nda vatandaşların teknolojiden daha fazla faydalanması için çalıştıklarını doğrulayan Yılmaz, teknoloji politikalarının merkezine insanı koyduklarını ve beklentilerini bunlara dayandırırlar.

Cevdet Yılmaz, Dünya Bankası ile 450 milyon dolar bütçeli Türkiye Yeşil Sanayi projesinin hayata geçirildiğini ve Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi’nin (YTAK) güncellendiğini söyledi.

“Yüksek teknolojili ve katma değerli yatırımlara sağladığımız uygun maliyetli finansmanla, ülkemizin katma değerini artırmaya, verimliliği artırırken yüksek katma değerli üretim ve ihracat yapısını geliştirmeye devam edeceğiz. Şirketlerimizin seviyesinde” diyen Yılmaz, Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nın tüm paydaşlarını kritik teknolojilere imza atmaya davet etti. Bizleri harekete geçmeye ve tüm bu desteklerden en etkin şekilde yararlanmaya davet etti.

Başkan Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin doğal kaynaklar açısından çok zengin bir ülke olmadığını ancak girişimci, yenilikçi ve genç bir nüfusa sahip olduğunu, Türk yüzyılının aynı zamanda bilimin, teknolojinin, inovasyonun ve girişimciliğin yüzyılı olacağını söyledi.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

ekrem abi sitesi